''Lisanslı Rüzgar Enerji Santrallarının Tesisinde Karşılaşılan Sorunlar'' Tahsin Yüksel ARMAĞAN - Kurucu Ortak

ETMD Bizden Haberler Dergisi/2014-64

 

 

LİSANSLI RÜZGAR ENERJİ SANTRALININ TESİSİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

 

 

  Rüzgar Enerjisi ile Elektrik Enerjisi Üretim Santrallarının tesisinde öncelikle tesisinin aksamadan yapılması için gereken çalışmaları daha sonra da karşılaşılan problemleri ilk müracaat aşamasından başlamak üzere sırası ile inceleyelim.

YAPIM AŞAMASI ÖNERİLERİ;

Lisans öncesi ve Lisanslama süreci;

Bilindiği Gibi lisanslama süreci 2013 yılında değişen Elektrik Piyasası Kanunu ile iki aşamada yapılmaktadır.

Ön Lisans,

Lisans.

Daha önce Lisans alındıktan sonra başlayan bazı çalışmalar şimdi Ön Lisans süresinde yapılmaktadır. Ancak aşağıda belirttiğimiz çalışmaların lisanslama süreci içinde yapılmaması, bu çalışmalara Ön Lisans alındıktan sonra başlanması halinde karşılaşılabilecek sorunlara bulunacak çözümler için süreler yine uzayacaktır.

Bu durumda;

  1. Rüzgar Enerji Santrallarının Lisans müracaatı için müracaattan önce en az bir yıl ölçüm yapılması gerekmektedir.
  2. Bu sebeple Lisans müracaatı her zaman yapılamamakta, müracaatların alınacağı tarih EPDK tarafından en az bir yıl önceden ilan edilmektedir.
  3. Rüzgar Enerjisi ile Elektrik Enerjisi üretmek isteyen firma seçtiği bölgede Ölçüm işlemine başlamadan önce, o bölgedeki;

a) Arazinin, sahız, kamu, veya orman arazisi veya tarıma elverişli arazi, sit alanı, olup olmadığını

b) Rüzgar Enerji Santralı geniş alana yayıldığından bu arazinin Kamulaştırılmasının yapılıp yapılmayacağını,

c) ÇED alınıp alınamayacağını,

d) Askeri Yasak Bölgeler içinde olup olmadığını,

e) Haberleşme sistemleri ile etkileşim olup olmadığı,

f) İmar durumu açısından bir sakınca olup olmadığını,

g) Elektrik İletim veya dağıtım sistemine bağlanmasının mümkün olup olmadığını, araştırmalıdır.

     4. Bu araştırmaları önceden yapabileceği gibi ölçüm esnasındaki en az bir yıllık süre içinde de yapabilir.

     5. En önemlisi, bu işlemlerin veya araştırmaların bir kısmı Ön Lisans müracaatı öncesi müteşebbis tarafından yapılabileceği gibi Ön Lisanslama esnasında EPDK’nın desteği ile Ön Lisans alınmadan önce yapılması büyük yarar sağlayacaktır.

B. ÖN LİSANS ALINDIKTAN SONRA

   Aslında yukarıda açıklanan hususların Lisanslama esnasında veya öncesinde yapılması ile yatırımcının önü açılacaktır. Dolayısı ile Yatırımcı Rüzgar Enerji Santralının kurulmasında beraber çalışacağı firmalar ile görüşmelere önceden başlayarak zaman kazanacaktır. Ayrıca ileride karşılaşılacak birçok handikapın açıklığa kavuşturulması tesis kurulumunu hızlandırabileceği gibi Kredi temini açısından Bankalar nezdinde pozitif bir değer olacaktır.

   Yatırımcı firma Ön Lisansını aldıktan sonra, önceden yaptığı araştırmalar ışığında, yapacağı çalışmalar ile Arazi sorunlarını çözmüş, gerekli müsaadeleri almış, bağlantı konusu ile ilgili çalışmaları tamamlamış olacağından Ön Proje Onayı yaptırıp, Lisans alma işlemlerini tamamlayacak ve tesis aşamasına geçebilecektir.

C. TESİS YAPIM AŞAMASI

Tüm izinlerin önceden alınması, kamulaştırma çalışmalarına önceden başlanması, bağlantı etütlerinin yapılması ve en azından bağlantı sistemi için ön hazırlıkların yapılması halinde Ön Lisansını

Lisansa dönüştüren Yatırımcı tamamen tesisin yapımına konsantre olacak ve tesisin aksamadan işletmeye geçişini sağlayacaktır.

D. PROJE ONAYI ve KABUL ile İŞLETMEYE GEÇİŞ

Yatırımcı tüm izinleri almış, tesis ile ilgili projeleri tamamlayarak tesisini bu projelere ve onaylattığı ön projeye göre yapmış olması halinde Enerji Bakanlığı Projelerinin onayında bir sorun olmayacaktır.

Dolayısı ile Yüklenici firmalar tarafından onaylı projelere göre tesis edilen Rüzgar Enerji Santralında kabul aşamasından önce gerekli test ve ölçüm çalışmalarının yapılması halinde Kabul ve İşletmeye alma işlemi sorunsuz olarak yapılacaktır.

II. UYGULAMA ve SORUNLAR;

Rüzgar Enerjisi Üretim Santrallarının kurulmasında Yatırımcılar çok fazla araştırmadan bir yer seçimi

yapmakta, buna karşılaşılan diğer sorunlar da eklenince Santralın yapımı ya yarıda kalmakta ya da uzamaktadır.

Genel olarak bu sorunlar;

  1. *Kamulaştırma;

Kamulaştırma iki ayrı gurupta yapılmaktadır.

a) Bağlantı için yapılacak tesisler ile ilgili kamulaştırma. (Trafo Merkezi yeri, Enerji Nakil Hattı v.s.)

b) Rüzgar Enerji Santralı için gerekli sahanın kamulaştırması,

 Birinci grupta; Lisans almış Rüzgar Enerji tesisleri genellikle İletim Sistemine bağlanmaktadır. Bunun için TEİAŞ ile yapılan Bağlantı Anlaşmaları gereğince TEİAŞ için yapılacak mevcut TM genişletme çalışmaları için gerekli arazi kamulaştırması, Santralın bağlanacağı noktaya kadar yine TEİAŞ için yapılacak ENH arazilerinin kamulaştırılması bu gurubu teşkil etmektedir. Kamulaştırma işlemlerinin başlayabilmesi için;

- Bağlantı Anlaşması yapılması,

- Güzergahın tespit edilmesi,

- Arazinin topografik ve dolayısı ile ENH projelerinin hazırlanması,

- Kamulaştırılacak Arazilerin Belediye sınırları içinde olanlarının Belediye Meclisinden geçirilerek

İmar planlarına işlenmesi,

Çoğunlukla rüzgar enerjisi projeleri yerleşim yerlerinden uzak, rüzgarlı sırtlarda planlanmaktadır.

Bu alanlar ise genellikle ormanlık alanlarda kalmaktadır. Bunun için Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın rüzgar enerjisine izin vermeyeceği alanları önceden belirleyerek EPDK’ya bildirmesi ve bu alanlara en başından lisans verilmemesi daha yerinde bir uygulama olacaktır

- Kamu yararı Kararı alınması,

- Gerekli ise ÇED alınması,

- Kamulaştırma planlarının yapılması, arazi sahiplerinin tespiti,

-Kamulaştırma kararı alınması, ve arazi birim fiyat tespitinin yapılması,

- Arazi sahipleri ile görüşülerek anlaşma sağlanması veya 27. Madde uygulanarak hukuk yoluna başvurulması,

- Tüm bunlar çözüldükten sonra ENH tesisin başlanması, Görüldüğü gibi kağıt üzerinde çok kolay gözüken bu işlemler en kısa ENH için bile bile hiç sorun çıkmasa dahi nerdeyse bir yıla yakın bir zaman almaktadır. Tesis ve Kamulaştıran TEİAŞ olmasına rağmen tüm bu işlemlerin prosedürünü Yatırımcı yürütmektedir.

   Kamulaştırmanın kolaylaştırılması için 27. Madde uygulanabilse de bu madde nin uygulama kararı bile en az 4 ay sürmektedir. Bu konu çözülmeden işe fiilen başlanamamaktadır.

- Ayrıca İşe fiilen başlama için ÇED konusunun da halledilmesi gerekiyor. ÇED işleminde neredeysen tüm bakanlıkların görüşleri alındığından bu da yine en az 4-6 aylık bir süre gerektiriyor.

-Kamulaştırmanın tamamlanması için alınacak kurum görüşleri her sene artış gösteriyor Son zamanlarda 37 değişik kurumdan görüş alındığını ve bunlara MİT’inde ilave edildiğini belirtmekte yarar vardır.

-Diğer bir önemli konu ORMAN izinleri ki bu konu da çok uzun zaman alan bir çalışmayı gerektirmektedir.

-Bir diğer zorluk hattın geçeceği güzergah da tarım dışı tahsise izin alabilmek,

- Diğer bir konu da Kamulaştırılan arazilerinin bedellerinin ödenmesidir. Bunları TEİAŞ ödediğinden, ödenekler zamanında ve yeterli gönderilmediğinde sorun çıkıyor.

- Orman Bakanlığı güzergahtaki ağaç kesimleri için çok büyük bir bedel istiyor TEİAŞ bedeli yatıramayınca da Yatırımcı işe başlayamıyor.

  Özellikle tarım ve mera alanlarında enerji yatırımları izinleri giderek imkansız hale gelmektedir. Halbuki rüzgar enerjisi yatırımlarının gerek tarım gerekse mera alanlarına olası zararları asgari seviyededir ve dünyada sayısız örnekleri bulunmaktadır.

Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği’nin 25.12.2012 tarihli yazısı EPDK’ya aktarılmış ise de herhangi bir sonuç alınamamıştır. Bu konuda Yasal düzenlemelerin yanı sıra EPDK ve ETKB’nin, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı rüzgar enerjisi projeleri konusunda bilgilendirmesi ve yönlendirmesi uygun olacaktır.

İkinci gurupta Rüzgar Enerji Santralı için gerekli sahanın kamulaştırması, bu konu EPDK delaleti ile yine yatırımcı tarafından yapılmaktadır. Ancak yukarıda açıkladığımız sorunlar daha fazlası ile bu gurup için de geçerlidir.

     Ayrıca ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık %30’u orman mülkiyetinde olup, bu mülkiyet hakkı Orman Genel Müdürlüğü’nce kullanılmakta ise de, son kararı Orman ve Su İşleri Bakanı vermektedir. Bu ormanlık alanlar içerisinde devlet ormanı, ağaçlandırma sahaları, milli park, tabiat parkı, av ve yaban hayatı geliştirme sahası vb. gibi farklı kullanım alanları mevcuttur. Devlet ormanı dışındaki kullanımlar Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce yürütülmektedir.

      Çoğunlukla rüzgar enerjisi projeleri yerleşim yerlerinden uzak, rüzgarlı sırtlarda planlanmaktadır. Bu alanlar ise genellikle ormanlık alanlarda kalmaktadır. Bunun için Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın rüzgar enerjisine izin vermeyeceği alanları önceden belirleyerek EPDK’ya bildirmesi ve bu alanlara en başından lisans verilmemesi daha yerinde bir uygulama olacaktır.

2. *TEA İzinleri;

Her şeyden önce rüzgar enerjisi yatırım izinleri için başvurulan önemli kurumlardan birisi TÜBİTAKRAPSİM’dir. Rüzgar enerjisi yatırımlarıyla ilgili olarak, ilgili Kurumlar (EPDK, ETKB. Genel Kurmay Başkanlığı vb) tarafından hazırlanan protokol çerçevesinde, yatırımcılar tarafından TÜBİTAKRAPSİM’e başvuru yapılmakta olup, işlemler daha sonra TÜBİTAK tarafından Genel Kurmay

Başkanlığı’na, buradan da Kara, Hava, Deniz, Jandarma, Sahil Güvenlik Komutanlıklarına ve akabinde elde edilen sonuçlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aracılığı ile yatırımcıya ve EPDK’ya bildirilmektedir. Bu işlemler uygulamada aşırı derecede zaman kaybına sebep olduğu gibi, TEA olumlu sonucu elde edilmeden hiçbir yatırımcı inşaat dönemi öncesi işlere başlayamamaktadır. Şu günlerde öğrendiğimize göre bu konudaki çalışmalar için TÜBİTAK’ın Ağustos ayından itibaren yıl sonuna kadar dolu olduğu öğrenilmiştir.

     BU konunun hızlandırılması için TÜBİTAK, Genel Kurmay ve benzeri kurumların EPDK’ya ve ETKB’ye rüzgar enerjisi yapılamayacak yer ve alanların önceden bildirilmesi ve bu alanlara EPDK tarafından lisans verilmemesi sağlanmalıdır.

3. *Finansman Sorunları;

    Yürürlükteki 7,3 Dolar-Cent/kWh’lik alım fiyatı ve yerli üretimi teşvik eden rakamlar (Tablo.1) kesinlikle yetersiz olup, proje finansmanının önündeki en önemli engel budur. Nitekim aradan yıllar geçmiş olmasına ve rağmen yeterli rüzgar yatırım potansiyeli bulunmasına rağmen, henüz “yerli” rüzgar türbini diyebileceğimiz bir türbin bulunmamaktadır.

    Türkiye’nin her bölgesinde değişik rüzgar rejimleri bulunmakta, özellikle iç Anadolu, Kuzey ve Doğu Anadolu bölgelerindeki rüzgar kapasitelerinin düşüklüğü dolayısıyla finans sağlanması iç ve dış kaynaklardan mümkün olamamaktadır. Olsa bile çok yüksek öz sermaye oranları istenmektedir. RESYAD olarak gerek devlet bankalarının, gerekse özel Bankaların yetkililerine sayısız brifingler verilmiş olmasına rağmen, maalesef rüzgar enerjisi projelerinin finansmanını kolaylaştırıcı bir yol bulunamamıştır.

    6094 Sayılı Kanun ile YEK Kanunu’na enjekte edilen I Sayılı Cetvel ve II Sayılı Cetvel ‘deki fiyatların yeniden düzenlenerek arttırılması gerekmektedir. Ayrıca EPDK ve ETKB’nin en azından Devlet Bankaları ile ( TKB, TSKB, Vakıflar, Ziraat, Halk vb. gibi ) görüşerek özel bir fon ile rüzgar enerjisi projelerinin finansmanının kolaylıkla sağlanacağı bir finans ortamı yaratması gerekmektedir. Böylece, bu yerli ve milli kaynak sırf finans sağlanması dolayısı ile büyük ölçüde yabancılara verilmemiş olur. Tübitak 500 kW’lık yerli Rüzgar Türbini ünitesini tamamlamıştır. Aralık ayı içinde işletmeye açılacaktır.

Ayrıca yerli 2500 kW lık ünitenin dizayn işlemi de devam etmektedir. Bu girişimin muvaffak olması finansman sorununda kolaylık olabilecektir.

4. Bağlantı Anlaşması Gereği Yatırımcı Tarafından TEİAŞ için Yapılacak Tesisler;

   Kurulacak santral ile ilgili olarak TEİAŞ’a devredilmek üzere Yatırımcı tarafından yapılan gerek ENH gerekse Trafo Merkezleri bedellerinin 10 yılda geri ödeneceği Bağlantı Anlaşmasında belirtilmektedir. Bu geri ödemenin metodolojisi EPDK tarafından alınan kurul kararı ile belirlenmiştir. Ancak uygulama büyük olasılıkla TEİAŞ tarafından hatalı yapılmaktadır. Bu metodolojiye göre TEİAŞ için yapılan yatırımın en fazla %40 ı geri alınabilmektedir. O da hiçbir finans farkı eklenmeden 10 yılda ödenmektedir. Bu konuda bir çok yatırımcının fizibilitesi önceden hesaplayamadığı bu düşük geri ödemeli yatırımlar sebebi öngörülenin dışına çıkmaktadır. Bilhassa yabancı yatırımcılar bu konudan çok şikâyetçidirler.

 5. *Bağlantı için TEİAŞ Tarafından Yapılan Yarışma ve Lisanslama;

  TEİAŞ Genel Müdürlüğü hem sistem operatörü hem de gelecek projeksiyonlardan sorumlu kurum olarak elbette ne miktar rüzgar enerjisinin hangi TM’ye veya iletim hattına bağlanacağı hususunda

 on karar verici kurumdur. Ancak her yatırımcı riski kendisine ait olmak üzere, Türkiye’nin dilediği bölgesinde ölçüm yapabilmeli ve EPDK’ya müracaat edebilmelidir. EPDK bu müracaatları TEİAŞ’a

bildirerek son kararı TEİAŞ’ın vermesinden sonra lisanslamaya geçilmelidir. Aksi takdirde rüzgar enerjisi yatırımlarının finansmanı daha da zorlaşmakta ve yatırımlar çıkmaza girmektedir.

6. *Yerli İmalat Sorunu;

    YEK yatırımlarında yurt içinde imal edilmiş malzeme ve ekipman kullanılması halinde kWh başına uygulanacak ek fiyatlar yerli üretimi teşvik için yeterli değildir. Ülkemizde transformatör, O.G.A.G.

şalt tesisleri kablolar, gibi elektrik sistemleri dışında kule, kanatlar ve buna benzer imalatlar yapılabilmektedir. Rüzgar Türbini bünyesinde olmayan elektrik sistemleri yardımcı tesisler olarak kabul edildiğinden teşvik kapsamına girmemektedir. Bunun yanında Kule içinde ve Türbin gövdesinde

kullanılan, asansör, vinç gibi yardımcı üniteler için kalite ve test belgeleri istendiğinden ve ayrıca teşvik olmadığından ülke içinden temin edilememektedir. Yerli üretim için ek fiyatların yayınlandığı 2010 yılı sonu yani 6094 sayılı yasanın yürürlüğe girdiğinden buyana tam 4 yılı aşan bir süre olmasına rağmen, ek fiyatların yerli üretimi teşvik için yeterli hale getirilmesini sağlayacak ilave tedbirler henüz getirilememiştir. Bu da yatırımların önünü tıkamaktadır.

7. Ön Proje ve Proje Onayı ve Kabul İşlemleri;

   Yukarıda sırası ile açıkladığımız hususların zamanında ve tam olarak gerçekleşmemesi sebebi ile

Yatırımcı işin başında çok fazla önem vermediği işleri daima son anda düşünmektedir. Bunlardan en önemlisi Ön Proje Onayı, Proje Onayı ve Kabullerdir. Yatırımcı bu işlemleri genellikle işin sonuna doğru hatırlamakta ve bu işlemlerin kısa zamanda yapılarak Santralın üretime geçmesini istemektedir.

Ancak;

  1. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Proje Onayları ve Kabuller ile ilgili kadrosu sınırlıdır. Dolayısı ile zaman zaman birden yüklenen projelerin onay işlemlerinde dolayısı ile kabul işlemlerinde gecikmeler olmaktadır.

  2. Ülkemizde genellikle Meslek İçi Eğitime çok fazla değer verilmediğinden bu işler ile görevlendirilen Mühendis Görevliler Özveri ile çalışarak işi yaparken öğrenmektedirler. Bu da zaman zaman Proje Onayı ve Kabullerde Yatırımcı ile Görevliler arasında sorunlar yaratmaktadır.

  3. Bilhassa Rüzgar Santralı Üniteleri için imalatçı firmalardan projelendirme dokümanı temin etmekte zorluk çekilmektedir.

Oysa;

- Enerji Bakanlığı bünyesinde yapılacak bir toplantıda İmalatçı firmalara bu dokümanların proje onayları ve kabul işlemleri için gerekli olduğu açıklanmalıdır.

- Yatırımcıların imalatçı firmalar ile sözleşmelerini yaparken bu hususu sözleşmelerinde açıkça belirtmeleri ileride kendilerine kolaylıklar sağlayacaktır.

4. Proje onaylarında gerek Elektrik ve Mekanik, gerekse İnşaat projeleri için geçerli yönetmelikler, bu yönetmeliklerdeki asgari güvenlik önlemleri üzerinde durulmalı projelerde imalatçı firmaların patentli imalat resimleri istenmemelidir.

5. Proje İnceleme ve Onay işlemini kolaylaştırmak için standart bilgi listeleri hazırlanmalı ve Yatırımcıdan bunlar istenmelidir.

6. Ön Proje hazırlanması, projelerin önceden hazırlanması açısından bazı kolaylıklar getirmesine rağmen, Lisans projeleri yine son anda onay için sunulmaktadır. Bu da görevli Mühendislerin programlarını aksatmaktadır.

7. Tüm bunlara rağmen proje hazırlayan Mühendislerin de daha dikkatli olmaları ve projelerini titiz bir şekilde hazırlamaları, Görevli Mühendislerin

Proje üzerinde önerdikleri düzeltmeleri aksatmadan yapmaları halinde Proje Onay işlemi dolayısı ile Kabul işlemleri daha hızlı yürüyecek ve görevli Mühendisler de daha prodüktif olacaklardır.

III. SONUÇ;

     Elektrik Enerjisi Arz Güvenliği Strateji Belgesi’nde yer alan 2023 yılında 20 GW RES Kurulu gücü hedefine ulaşılabilmesi, büyük ölçüde TEİAŞ’ın sunacağı bağlantı imkanları ile mümkün olabilecektir. TEİAŞ’ın bağlantı altyapısı itibarıyla 2013 yılına dek yaklaşık 8 GW düzeyinde RES’in sisteme girmesini sağlaması,2013 sonrasında ise her yıl 1 GW düzeyinde yeni kapasitenin devreye girişini bağlantı anlamında desteklemesi planlanmıştır. Cari açığın %90’dan fazlasının enerjide dışa bağımlılıktan kaynaklandığı tüm resmi açıklamalarda

belirtilmiş ve cari açığın yok edilmesi ve ülkemizin kalkınmış ileri bir ülke olabilmesi için enerjinin yerli, temiz, yenilenebilir, çevreye hiçbir zararı olmayacak kaynaklardan elde edilmesi önemli bir hedef olarak belirlenmiştir.

    Ancak Ülkemizde 48.000MW gücünde kullanılabilir rüzgar potansiyeli olduğu ilgili tüm kurumlarca kabul edilmekte ise de 10-15 yıl içerisinde gelinen noktada takriben 10.000 MW Lisans verilmesine rağmen 3.400 MW kurulmuştur. Yani kurulabilecek

kapasitenin % 7 si ancak gerçekleşebilmiştir. EPDK na verdikleri Tesis Termin programlarına göre gerçekleştirme süresi dolduğu halde işlemlerini yukarıda açıkladığımız engellerden dolayı tamamlayamamış ve tesisine başlayamamış olan firmaların Lisans’larının iptaline başlanmıştır. Şu anda yeni Lisans müracaatları da durdurulmuştur. Nisan 2015 te yeni Lisans müracaatları alınacaktır.

     Diğer bir önemli konu da işletmede olan rüzgar enerjisi yatırımlarında üretilen elektriğin satışı ve dolayısı ile kullanılmış olan kredilerin geri ödenmesindeki zorluklardır.

 

**5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanuna göre

**YEKDEM Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi Ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik gereğince

öngörülen, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Enerjisi Üretimini Destekleme Mekanizması (Sistemi)

Not: * İşaretli bilgiler, Baysal, Selahattin. (2014, Temmuz 14). “Rüzgar enerjisinde yaşanan sorunlar ve çözüm

önerileri” Energyworld.com.tr ‘nden alınmıştır. http://energyworld.com.tr/ruzgar-enerjisinde-yasanan-sorunlar-vecozum-

onerileri.html

** www.epdk.org.tr (Elektrik Piyasası – Mevzuat- Kanun ve Yönetmelikler )